mekanımız lise, sınıfımızda 6 kız 7 erkek var.
teneffüslerde yaklaşık 30 mevcutlu TM sınıfının (27 kız 3 erkek gibi bir oran)
sıkılan 3 elemanı da bizim sınıfa gelirdi.
e ergenliğin verdiği bi enerji de var tabi. ne yapsak ne etsek, derken...
"şuna dalmayan ibne" oyununu geliştirdik sıkıntıdan.
10 erkeğiz, herkes 1 defa dayak yiyip 9 defa adam dövmüş oluyordu.
gayet adil di mi?
lise zamanındaki o dövüşlerin hala tadı damağımdadır.
mükemmel bir stres atma yöntemiydi.
hem fazla enerjimizi hem stresimizi atar, hem dostluğumuzu pekiştirirdik.
kavga bittikten sonra köşeme çekilir, sessizce arkadaşlarımı izlerdim :)
kırmızı suratlar, çekiştirilmekten bezmiş kıravatlar, sesli nefes alıp vermeler,
yumruk yemiş kafasını tutanlar, topallayanlar...
bu mükemmel manzarayı hatırladıkça içtiğim sigaranın tadı daha hoş gelir.
farketmeden fight club kurmuşuz resmen ama kurallarımız değişkendi :)
bigün sınıfca yemeğe gitmiştik, erkeklerin yarısı çatalla yarısı eliyle yedi kızarmış patatesleri.
okula gidince bunun bir dövüş sebebi olacağını hepimiz biliyorduk :)
çatalla yiyenler VS elle yiyenler, READY! FIGHT!
elle yiyenler 3 kişiydi, ben 4 kişilik çatalla yiyenler gurubundaydım
elle yiyenlerden bir kişi mecburen 2 kişiyle dövüşmek zorunda kalıyordu yani.
ve o arkadaş ikimize birden zıplayıp Van Damme'vari bir tekme sallamak istedi ve götünün üstüne düştü.
biz de izliyoruz napıo bu die
dövüşlerde en çok şişman olanın üstüne binmeye ya da omuzlarına çıkmaya bayılırdım
neyse sigaram bitti :)
teneffüslerde yaklaşık 30 mevcutlu TM sınıfının (27 kız 3 erkek gibi bir oran)
sıkılan 3 elemanı da bizim sınıfa gelirdi.
e ergenliğin verdiği bi enerji de var tabi. ne yapsak ne etsek, derken...
"şuna dalmayan ibne" oyununu geliştirdik sıkıntıdan.
10 erkeğiz, herkes 1 defa dayak yiyip 9 defa adam dövmüş oluyordu.
gayet adil di mi?
lise zamanındaki o dövüşlerin hala tadı damağımdadır.
mükemmel bir stres atma yöntemiydi.
hem fazla enerjimizi hem stresimizi atar, hem dostluğumuzu pekiştirirdik.
kavga bittikten sonra köşeme çekilir, sessizce arkadaşlarımı izlerdim :)
kırmızı suratlar, çekiştirilmekten bezmiş kıravatlar, sesli nefes alıp vermeler,
yumruk yemiş kafasını tutanlar, topallayanlar...
bu mükemmel manzarayı hatırladıkça içtiğim sigaranın tadı daha hoş gelir.
farketmeden fight club kurmuşuz resmen ama kurallarımız değişkendi :)
bigün sınıfca yemeğe gitmiştik, erkeklerin yarısı çatalla yarısı eliyle yedi kızarmış patatesleri.
okula gidince bunun bir dövüş sebebi olacağını hepimiz biliyorduk :)
çatalla yiyenler VS elle yiyenler, READY! FIGHT!
elle yiyenler 3 kişiydi, ben 4 kişilik çatalla yiyenler gurubundaydım
elle yiyenlerden bir kişi mecburen 2 kişiyle dövüşmek zorunda kalıyordu yani.
ve o arkadaş ikimize birden zıplayıp Van Damme'vari bir tekme sallamak istedi ve götünün üstüne düştü.
biz de izliyoruz napıo bu die
dövüşlerde en çok şişman olanın üstüne binmeye ya da omuzlarına çıkmaya bayılırdım
neyse sigaram bitti :)
"farketmeden fight club kurmuşuz resmen "
YanıtlaSilİyi güldüm :)
Lise yıllarım en güzel yıllarımmış bittikten sonra anladım bende.Lise zamanında daha fazla arkadaş edinmediğim için çok pişmanım.
O oyununun değişik bir versiyonunu bizde geliştirmiştik hocam.Şöyle ki sınıfın kapısı kale oluyor.Yerde bir şu 50 liralık sular var ya onun kapağı var.top niyetine mavi kapağı kullanıyoruz.Birde kalecimiz var.
Oyuncu sınırlaması yok tüm sınıf ve yan sınıflar katılabiliyor.Top havaya kaleci tarafından atılıyor.Eğer top önüne düşer de pas verirsen herkes sana dalıyor.Eğer top önüne düşerde vurmazsan herkes sana dalıyor.Eğer top önüne düşerde gol atamazsan herkes sana dalıyor.
Yani hocam top önüne düştüm mü o dayağı yiyecen kurtuluşun yok :D Çok sakatlanan olmuştu.Bir süre sonra şiddet farklı bir boyuta ulaşınca bıraktık bizde.
CyberAngel - TBT