26 Mart 2012 Pazartesi

olsun

annem hep küçükken derdi ki:
"yeter oğlum kafana yicen terliği artık!"

dediği doğru çıktı.

hep kafama terlik yedim şu hayatta

zamanla anlıyor insan dünyayı, atılan terliğe vole çakmayı

21 Mart 2012 Çarşamba

klasik bir ben var benden içerü

son zamanlarda içtiğim sigara sayısındaki artış, yaşamımın anlamsızlığına paralel.
tutarsız düşünceler, anlamsız öfkelenmeler, bitmek tükenmek bilmeyen nalet can sıkıntısı,

boşa oksijen.

This was freedom.  Losing all hope was freedom

14 Mart 2012 Çarşamba

kel başa şimşir yarak

hani böyle bazen "nası hayat lan bu, yaşıyorum ama kimin için, hangi hedef uğruna" falan dediğiniz anlar oluyorsa, sıkmayın tatlı canınızı; aşkmış, paraymış malmış, mülkmüş geçin bu işleri hele. hayatınıza, virüs bulaşmış windows muamelesi hiç yapmayın :) elbet çaresi vardır gözünüzde büyüttüklerinizin. başarılı ya da mutlu olmanın 100 altın kuralı falan da yoktur, sen neyi seviyosan onunla mutlusundur, götüne pandik at ve kendine gel. yoksa ben atacam yeter. i love sopa

11 Mart 2012 Pazar

sen hiç safariye gittin mi?

sıcak bir yaz günü, mekanımız afrika :)

arkadaşlarla geyik peşinden koşturup karnımızı doyurduktan sonra, öğlen sıcağının verdiği rehavetle uzunca bir ağacın altında kestiriyorduk.

bi yandan da aslan kardeşlerimize, geyik yakalama üzerine tüyolar veririyor idik.

derken  zamanın nasıl geçtiğini anlamadık ve akşam olup hava karardığında, arkadaşlara odun toplamasını söyledim ve cebimde kalan son çırayla ve benzini bikmekte olan zippo'm ile kamp ateşimizi yaktım.

önceki gün bulduğumuz yılan yumurtalarını bir güzel kaynattıktan sonra afiyetle yedik.

şu kafa yapan meyvelerden bikaç tane çaktıktan sonra ağaç evimizde inzivaya çekildik.

ertesi gün ilk uyanan ben oldum her zamanki gibi, sabah sporumu yaptım.

fil rıfkı ziyarete geldiğinde sporumu bitirmiş kahvaltımı yapmıştım.
dedi abi gel iki güreşek hem hamlığımız gider, peki dedim.
saniyesinde kündeye getirip minder dışına fırlatmamla, rıfkı hafiften ağlamaklı oldu.

sonra iş başa düştü ve "üzülme olm, zamanında satranç birincisiydim" diyerek gönlünü aldım, gülüştük falan.

rıfkı tuvaletinin geldiğini söyleyerek benle ve arkadaşlarımla vedalaştı, zaten belliydi paso osurmasından...

maymunlara iki hareket çektikten sonra, safarimiz burada son buluyordu.

seneye bu vakitlerde tekrar geleceğimiz için o günleri şimdiden iple çekiyordum.